9 Ağustos 2011 Salı


            twetimgeldi (gökhan)                tweet: "redbull'daki inanılmaz mantık hatası:red yazıyo ama içecek sarı"

         Uzun zaman sonra bir yazı yazmak istedim. Evet ! İstedim fakat.. fakat mm.. Yazmaya yazmaya unutmuşum nasıl  giriş yapacağımı sayın okurlarım. Sordum bir genç kadına dedim ki "Yazı yazmayı bıraktım acaba devam etmelimiyim ?" dedi ki; "ay dont andırsitend" yani tercümesi şu sayın okurlarım; "evet, devam etmelisin" Benim çok yerden okurum var çevrem çok geniş, o kadar geniş ki üff ! hemde ne biçim yani.

         Neyse uzatmanın bir alemi yok ! Bu redbull içeceğinde ki anlamsızlıklar ve çığ gibi büyüyen redbull manyaklığına dur demek için gelen, bu kutsal görev adına dünyaya salıverilmiş bu insanlar sadece redbull değil herhangi bir yiyecek, içecek, kıyafet vb. ürünlerin hakkında kimsenin bilmediği bilgilere nail olupta bunları biz tüketici çılgınlarına bir anda aşılayarak beyin korteks zarına yakın bir yerde ki boşluktan zehr.. kısacası beyin amcıklaması geçirten zat-ı muhteremler. Bir "Amacınız nedir ?" İki "Kimsiniz lan siz ?" Geçenlerde redbull içerken (sınav dönemi) arkadaşımın biri (kutsal koruyucular) yanıma yavaşça yaklaşarak, önce auramda ki kör noktalara aurası ile... yani pat diye lafa girdi "abi bunun içinde boğa dölü varmış" dedi ve puhhhffstttt(SoundEffect)'den sonra "S.ktir lan" gibi kısa bir beyin amcıklaması geçirdikten sonra bilginin doğruluğunu sağlamak için "Nerden duydun lan ?" gibi mühim bir soru sordum. Tabi her zaman ki gibi "abi internetten okudum, vallaha sadece boğa spermi olsa gene iyi domuz yağı, böcek kanı fare pisliğ..." diye anlatırken "sus lan sus !" gibi tepkiyle önce ortamı yumuşattım sonra kendime gelebilecek zaman aralığı sağladım.

         Bu tarz insanlar bu ürünleri karalamak için bir takım belgesiz, ispatsız bir kaç kuram ortaya atıyor ve saf halkım, arkadaşlarım ve ailem bunlara inanarak beni sevdiğim veyahut bizi sevdiğimiz şeylerden uzak tutmak istiyorlar. Tamam zararlı olanları bir kenera atacak ya da araştırıp zararını bulacak zekaya sahip insanlarız bunların farkına varmanızı istiyoruz sadece...

Bugün "twetimgeldi" adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/twetimgeldi (gökhan)

17 Temmuz 2011 Pazar

            kutup_zencisi                          tweet: "sırf tweet atmak için rock'n coke a gidenler var sanırım..."




            Bu Rock'n Coke bende hep bir gizem olarak kaldı. Ne gidebildim, ne görebildim. Yok maksat sevişmek başka amacım varsa şerefsizim bak. Hatta son 3 yıldır evde çadır kuruyorum sırf oraya gittiğimde belki bu işten karizma sahibi olup kız falan düşürürüm diye ama gitmek bir ayrı dert, gidip çadır kurmak başka bir dert. Şimdi bilet fiyatları da az değil canına yanayım "Kombine+Kamp (Tam) - 140.00 TL (Öğrenci) - 90.00 TL Kombine (Tam) - 120.00 TL (Öğrenci) - 70.00 TL" Araştırmasını da yaptım yani sayın okurlarım. Şimdi sırf tweet atmak için bu kadar para verilmez. Birde sen oraya gitmişin, eğlenmişin bunlar bizi ilgilendirmez. "Yediğin içtiğin dinlediğin senin olsun, gidemedik diye mi bu tweetler ya da neyin havasını atıyorsun lan !" Derim bu adama. 


            Bakın sayın okurlarım, öğrenci adamlarız tamam eğlenmek hakkımız, çadır kurmakta hakkımız tamam sevdiğin müzik gruplarını da dinlemek ister bu deli gönül fakat bu kadar para çok! Ben alternatif bir yol buldum. Para harcamıyoruz bile... Şimdi 2 kişilik ya da zevke göre 4 kişilik bir çadırı salonun ortasına kurun sonra internetten indirdiğimiz müzik grubunun konser videosunu son ses açın. İçiyorsanız için, kafa sallayın, pogo yapın falan, malum sevişecek çiftler sevişsin. Sabah uyanın ne hırsız derdi olur ne bok, sidik kokusuna maruz kalırsınız. Paranızda cebinizde okurlarım... Olmadı demi ? Aynı zevki vermedi demi ? Sırf paranız cebinizde dursun diye kafa patlattım fakat bir teşekkür alamadan küfre maruz kaldım demi ?

            Birde bu pogo olayı kafama takılan noktalardan biri olmuştur. Derdiniz ne ki birbirinize zıplıyorsunuz, çarpıyorsunuz ? Yok hayır headbang yap arkadaşım birşey mi dedik ! Ne bu kin, ne bu hırs ! Burnu kırılan var, kaburga kemiği kırılan var, omzu çıkan var, kolu, bacağı kırılan var. Yazık değil mi ha neslimin güzel insanları ! Yazık değil mi eğlenmeye gidiyorsunuz güya acı çekerek evinize dönüyorsunuz. Yok o bir şey değilde kombine bilet al, git pogo yap kolu, bacağı, burnu kır konseri yarı da kes akşam akşam hastahane yolu tut ! Verdiğin paraya yazık... Sonuç olarak Rock'n Coke 2012 buluşmak üzere sayın okurlarım esenle kalın

Bugün "kutup_zencisi" adlı twitter yazarının tweet ile karşınızdayım http://twitter.com/kutup_zencisi

8 Temmuz 2011 Cuma

           twidinebandim (Emre Arısoy)     tweet:"Uzun süren uğraşlar sonucu yazılmış bir sms'e "ok." diye cevap veren kişi, Dünyanın En uzun küfürüne layık görüldü."

           Şimdilerde sms var tabi eskiden öylemiydi ferman vardı, fermandan sonra telgraf vardı, hatta şarkısı vardı. Şarkısıyla telgraf alt sıralara düşünce sonrasında paradan kısmak için mahallede ki çocuklara çikolata ile pusula olayı gerçekleşti daha sonralarda baktılar taleb artınca PTT postada büyük indirimlere girdi. PTT'nin bu atağına karşılık, ilk cevap askerlerden, sonra aşıklardan geldi tabi Hoca durur mu ? Yazmış mektubu, yazmış mektubu!

           Ben hayatım boyunca 10bin sms'i geçtiğini sanmıyorum telefondan attığım mesajları, işim oldumu genelde ararım yada baktım arayamayacakmıyım, arkadaşdan ararım. Arkadaşlar bugünler için değil midir ? Yoksa ben arkadaşlık kavramını yanlış mı anlamışım ? Bu yazımdan sonra hiç arkadaşım olmayacak mı ? Allah'ım konu nerden nereye geldi okurlarımda mı olmayacak ? Tanrım dinimiz amin ! Kısa günün kârı diyip attığım smsler birgün benden topluca çıkacaksa ben o mesaja "ok" diye cevab vermem arkadaş. Manyak mıyım yahu sen eser niteliği taşıyan mesajı sıkılmadan 10 tuş kullanarak 10 dk'da yaz, ben ona "ok" diye cevap veriyim. Akıl kârı değil cidden. Bana öyle mesaj atıcak kızın, kadının, adamım hatta babamın... babamı karıştırmıcam bu işe ama diğerlerinin canına okurum. Yok babamı, babam olduğu için karıştırmıyorum. Yok okurlarım korkmuyorum babamdan sadece, hoşlanmıyorum. Babam bu yazımı okuyorsa kesin sırtımda merdane dahil tüm tahtayla yapılmış silindirik biçiminde ki aletleri kırmak için antreman yapıyordur.

           Dediğim gibi "ok" diye cevap verene istemediği kadar lugatımdan küfür servis edebilirim. Küfür de ne küfür amma, tadından yenmez. Zaten tatlı bişey olsa herkes hazmederdi değil mi okurlarım? Ne diyoruz küfür yerinde güzeldir .mınakoy... Siz siz olun "ok" diye sms attığınız kişinin vereceği cevabı minimum 80 karakterden oluşan kişilerle mesajlaşın. Sonuç olarak o kadar kampanya var kıza mesaj dönemi başlamıştır yaz itibari ile esenle kalın sayın okurlarım...

           Bugün "twidinebandim" sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/twidinebandim (Emre Arısoy)

7 Temmuz 2011 Perşembe

            sudangelenesek (Tarık)        tweet: "Günaydın pampişlerimm sizin için uyanır uyanmaz foto çektim biraz kötü ama idare edinn :)))"


          Evet panpişlerim... şey mm sevgili okurlarım. Bugün sudangelenesek'in tabuları yıktığı, kapıları parçaladığı ve Hilal Cmebmeci'nin ya da sahtesinin yıkıtığından daha büyük bir çığır açtığını ifade etmek isterim. Neden diye sorulacak "biz memeye, popoya alışmıştı arkideş bunun neresi yıktı tabuları" dediğinizi duyar gibiyim OKURLARIM !  Şey kızmadım ya caps lock'a değmiş parmağımda ondan öyle büyük olmuş.


            Bakın değerli okurlarım, ben bu fotodaki, eser demek istiyorum. Ben "Bu Eserde ki" hatları, duruş ve zeminde ki doğru seçimi göz önünde bulundurarak memecinin memesinden bin kat daha etkili ve cesaret isteyen bir paylaşım diyorum. Beni anladığınızı sanıyorum. Bir memenin 3 gün twitter'ı meşgul etmesi, benim çok canımı sıktı açıkcası. Tamam dalgamızı geçtik, tespitimizi yaptık, tweetlerimizi paylaştık lakin ki aslında o öyle değildir. Eğer o öyle olsaydı, bugün memeye 10bin yarın popoya 100bin bir sonra ki gün dilim var mıyor 1 milyon takipçi kazanırdı. Ben inanıyorum ki takipçilerinin çoğu panpişimizle dalga geçmek için takip edenler değil ! bildiğiniz memeye düşkün insanlar. Öyle olmasa bir gecede takipçi sayısını 2'ye katlarmıydı. Katlamazdı !

            Sonuç olarak panpişlerim ! Ben bir memeye tamah edecek adam değilim! 2 meme oldumu yumuşarım, 4 memede dağılır, 6 ve 8 memede kapılırım. Yalan yok ! O kadar memeyi bir arada görsem öyle olurum. Siz siz olun bir memeye kapılmayın ! Haa popo ayrı, zaten zevkler ve renkler tartışılmaz panpişlerim benimm. Esenle kalın Sayın okurlarım

            Bugün "sudangelenesek" sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/sudangelenesek (Tarık)

4 Temmuz 2011 Pazartesi

         ohadiyorum (Oğuzhan k.)               tweet: "Yaprak adında sevgilim olsa, mesajları asla T9'la yazmam. "Yaprağım" yerine "yarrağım" falan derim, sonra al başına bela."

         T9 hayatımda kullanmadığım ek bir özellik olarak yorumlamak istediğim yegane telefon özelliğidir. t9da ışık hızında yazan insanlara hayaranlığımı açıkca söylümek isterim. Hem yaz hem düzelt hem gönder ! Mükemmel bir beyin kombinasyonu cidden. T9'da bir ara bilir misiniz bilmem fekat "SERHAT" yazınca "ŞERİAT" çıkıyordu ve badem bıyıklıların komplo planları suya düşüyordu bu yüzden. Her an telefon şirketlerine dilekçe gönderen abiler T9'da ki bu gerçeği gizlemelerini istiyorlar fakat ellerine birşey geçmiyordu.

         Bir arada "con" adlı klasör açamama ile ilgili efsaneler, kurgular çıkmıştı ve ben gerçek olduğuna inanıyorum. Düşünsene 11 eylül saldırısı planlanmış yeni metin belgesine saklanmış! Kimsenin aklına gelmez değil mi ? Aramızda zeki insanların olmasına, hackerların bulunmasına şükrettim onlar buldu ve gösterdi. Ben "con" içinde aynı şeyi düşünüyorum, bence bunudna gizemini çözmeliyiz, gerçi element melement falan diyorlar fakat aslı yok tamamen Amerikanın oyunları bunlar asıl gerçek harflerin kombinasyonunda, Ben Ömer ile konuştum bu konuyu yakın zaman çözeceğiz. Çalışmalar hızlandı panpalar merak etmeyin.

         Sonuç olaraktan değerli kardeşim ! Değerli kardeşim ! 8 yıldaaa, hmm..! Yani şunu demek istiyorum, t9'da ayrıcalık onu kullanın.

         Bugün "ohadiyorum" sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/ohadiyorum (Oğuzhan k.)
            Evrimguvenc  (Evrim Güvenç)                   Tweet:"Uzaylısı, robotu bi dalsa şu Niyork'a da Amerikan film sektörü rahatlasa artık canına yanayım! Bu ne istila arzusudur ben anlamadım arkadaş"           

            Yıllardır gizemini korudu bu uzaylılar. Yok madem dünyaya inmicen ne millete kendini gösteriyosum denyo, sonarlı kalkanlı görünmezlik şiysinden yok mu? Işık hızında gitmesini biliyorsunuz ama. Yok ne havalı yaratıklarsınız biraz alçak gönüllü olun, "baba teknolojinin kralı bizde siz hala atom parçalayın" maksatlımı bu gelişleriniz. Adam mısınız lan biraz kalıbıyın adamı olsana !

            Neyse okurlarım, uzay, uzaylı ve istila insanoğlunun vaz geçilmez 3lüsü bunun meali şu olarakta bilinir; deve-diken-insan 3lüsü. Geniş kapsamlı ele almıcam bu 3lemeyi, uzar gider. Bu holivud filmlerinde kendilerini tatmin etme olaylarına bayılıyorum. Uzaylı gelmiş son teknoloji amevrikayı bildiğin yok etmiş, içlerinde bir kahraman, genç yakışıklı bir subay atladığı gibi jetine komutamerkezine, bir delikten girip ana motorları parçalamayı başarır. Amerika kurtulur. Sevinçler, festivaller, kutlamalar falan başlar. Lan dedim, o kadar adam can vermiş, bir sürü yaralı var, hani bunlar geç f16 ile o koca uzay gemisinı nasıl parçaladın be adam !

            Durum böyle işte sevgili okurlarım. Anlamak, anlam vermek imkansız. Sonuç mu ? Uzaylı diye bişey yoktur, korkmayın besme çektinmiydi heç bişiy olmaz. Esenle kalın can okurlarım...

         Bugün " evrimguvenc " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/evrimguvenc  ( Evrim Güvenç )

29 Haziran 2011 Çarşamba

           ceriLevis (Ömür Özdemir)             tweet: "slm soğuk ve yağmurlu hava dalgası. Temmuz geldi hayırdır yağmurlu ve soğuk hava dalgası. Yazıklar olsun sana soğuk ve yağmurlu hava dalgası"

           Yazın gelmesiyle öten kuşlar, ağaçlar yeşillendi falan derken aniden gelen yağmur ve rüzgar, iklimin bu denli entrikalı olmasına, ben Dallas dizisinde ki Ceyara bağlıyorum. Bence Mikail işini ceyara devretti. Çünkü bu hava dallas havası abicim belli yani...

           Değişken olan havanın metorolojiyi nedenli zora soktuğunun da farkındayım. Adamlar işini yapamaz hale geldi. Psikolojik destekle hava sunumu yapan muhabir sayısı artışlarda. Buna dur demenin zamanı geldi artık. Fakat ne kadar dur desekte bugün t-shirt ile çıktığımız hava yarın montla gezdiğimiz havaya, ertesi gün ise yağmurlukla çıktığımız fırtınaya sarması beni tedirgin ediyor. Sizi de ediyordur umarım ki lakin ki bu hava gurban olduğum Ya Mikailden gelebiliyor olabilir ama lakin ki tam da öyle değildir.

           Kışlık giysileriniz hazırda beklesin bence bu gidişle karda yağabilir. Sonuç mu ? Bir sonuç yok ortada sevgili okurlarım. Hiç sonuç yok hemde..!

Bugün " ceriLevis " sayfama konuk oldu takipte kalın. http://twitter.com/ceriLevis  Ömür Özdemir

25 Haziran 2011 Cumartesi

PuCCa. Tweet: "Şanslı masa bize denk gelse, sadece küfür çıkar bizden dıttt koyar dururlar. hepsini bırak o masa 55 bin kez devrilip, o tuzluğu neyse..."

Ağzı bozuk insanlar olduğumuz için nerede ne söyleyeceğimiz belli olmuyor. Ben şanslı masa'nın yanında ki masada bile oturmam, ne olur olmaz ayak üstü koyarız kanala yazık olur. Sonra adamlar uğraşmasın sansürlemek için sikmeyelim canım prog... Lan gene ağzımdan kaçtı bakın bundan bahsediyorum işte...

Kafe ortamında ucuzundan çayını söyleyip muhabbetinı yapan kişiler olaraktan bize gelmez o masa ! Yok otursak bile o arkadaşımızın ağzını yüzünü si... Neyse düşündümde hayali bile asosyal olmaya yetti. Küfür mahallede ki abilerimizin, amcalarımızın ağzına yakışan biri birbiri emzik gibidir. Sen bu emziği ekrana taşırsan ortaya çıkacak sahneden rtük sorumlu olur. Sıkıntı kanala aks eder dolaylı yoldan eğer para kazandıysak ordan düşerler. Yani her yönde zararına oturmuş olur, ödediğimiz hesapla kalırız.

Sıkıntının bu denli büyük olduğu bu ülke herşeyi kaldırırda senin o masada koyduğun küfürü kaldıramaz. Onun için sıkıntı büyük Türkiye, deneme değmez...
Bugün PuCCa sayfama konuk oldu takipte kalın. PuCCaa http://twitter.com/PuCCaa 

23 Haziran 2011 Perşembe

            kulagafiskeatan ( Murat Yıldırım)  tweet: "Taksim osmanbey arası metro çok yavaş ya, işte orada vatmanla konuşma düğmesine basıp ''kaptan yol çok müsait bas abi bas!'' diyesim geliyo"

            Ben küçüklüğümden beri, otobüs ve dolmuşla gidip geldiğim için bazı amcalar vardır hani, şoförle tatlı bir muhabbete girişirler. Konuşurlarda konuşurlar, sonra as as as topuk ! Bilet atmazlardı, ben işin muhabbetinde olmadım Kayseri'li olduğum için hep işin ticari kısmını düşündüm. Dedim ki; "Lan 3 şöferle tanışsam, bunların günde 5 seferi oluyor 3 kere 5 eder 15, saatleri ve plakaları öğren, adamı tanımla, otur muhabbete başla, bilet atmadan in" hesaplarını yaptım. Bu hesabı yurt dışından takip edip, dilimizi bilmeyen okurlarım içinde tercüme ettim bakın (I said; mm! yes I meet the three bus drivers.. hmm! so, like ohh yee!) neyse işte...

             Metro, tramvay bunların kullanıcıları çok soğuk insanlar bence..! O yüzden çok gerek duymadıkça kullanmıyorum. Geçenlerde bastım düğmeye, vatmana bağla kızım dedim, meğer kullanan bayan sürücüymüş. Bana bir çemkirdi, böyle ne biliyim ya çok kızdı, haksızlık yaptı hani. Ben alt takımlardan ses geliyor, bir sanayiye götürek baktırak diyecektim. Sonuçta can taşıyor yani. Oturmuşlar kabine, yolcusundan uzak, camlar zaten filmli, Ray-Ban gözlük sanki bana boing kullanıyor. Hani yaptığı bişeyde yok izledim ben, gördüğüm kadarı ile bir tane kol var onu ileri-geri yapıyor 2 durak arasında. İş basit fakat ben otobüs şoföründen daha klasman sahibi adam görmediğimi vurgulamak istedim sayın okurlarım. Yani sonuç olaraktan, Metro,Tramvay candır binin, genelde boş ve hızlı ama ortam arıyorsanız "Otobüs ve Dolmuş" aga tek geçerim.

      Bugün " kulagafiskeatan " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/kulagafiskeatan (Murat Yıldırım)

20 Haziran 2011 Pazartesi

            Bişeydiyo (Güven Akgün)   tweeti: "- bi ekmek parası be abi +allah versin kardeşim allah versin - o da sana yolladı, ne bu ya in çık in çık"
             
             Okuduğum şehir küçük olduğu için, para isteyen insanların hepsini tanıyorum. Yani şöyle açıklayım, evden çarşıya 10dk, çarşıdan eve 10 dk, okuldan eve 10 dk, çarşıdan okula 25 dk, okul çarşı ev karıştırınca 1 saat, eee... buda 40 yapar ! Neyse hesap olduğu kadarıyla para isteyenlerde böyle bişi işte. Mesela orada mekanlara göre dağılım var, cafe ve lokanta önlerinde belli gruplar, pastane ve ptt önlerinde belli gruplar, yol üzerinde de belli gruplar olmak üzere 3 tam, 1 çeyrek grupla Aksaray istikrarlı bir yolda ilerliyor.

            Dün para isteyen çocuk, ertesi günde istiyor, sonraki günde istiyor, bir sonraki gün bir daha istiyor. Durumu açıklıyorum " Çocuğum bende öğrenciyim bak 4 gündür istiyon topladığın paranın bir kısmını bana versen okulumun 4 senelik harcını bir anda yatırırım. Onun için benim fotoğrafımı mı çekiyosun yok ismimi alıyosun kaydette isteme benden, şerefisizim özeniyorum lan !" diye uzaklaştırıyorum ama ne fayda.

           " Allah çok versin, Allah Tuttuğunu altın etsin, Allah sevdiğine kavuştursun, Sev-sevil abim be bi lira atsana şurayada okkadar dua ettik abim be ! " Diye dua satışında bulunanlar var, hani olduda duaları kabul oldu fakat beklemede kalır diye korkuyorum. Parayı yatırmadık ya ! Şimdi düşünüyorum, düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Acaba "kargo gibi bişi mi la" bu diyorum. "Duayı sepete ekle, siparişi ver, kargo ücretini öde 3 iş gününde kabul olsun" gibiyse sıkıntı var, çünkü ben o dualarla ayakta kaldığımı düşünüyordum. Sonuç olaraktan, alın-verin ekonomiye can verin panpalar...

           Bugün " biseydiyo " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/biseydiyo (Güven Akgün)

17 Haziran 2011 Cuma

            Evrimguvenc (Evrim Güvenç)          tweeti: "Sırf insanları denemek için numaradan yere 20 Lira düşürdüm, ayı gibi ilk ben atladım canına yanayım. 20 Lira moruk, az para değil neticede."

             Hayatın pahalı olduğu yerdeyiz sevgili okurlarım. KDV'nin, ÖTV'nin cirit attığı piyasalarda 20 liranın büyük önemi var bilmez değilsiniz. Bugün bir telefon almaya kalksanız atıyorum, 500 lira telefon ama sizde 480 lira var, sormaz mı telefoncu " nerde 20 lira la ?" diye ben sizin yerineze cevaplayım " Sorar valla !" yani bu durumda 20 lira az para değil ! Haa 20 lira yere düşmekle değer kaybeder mi ? Kaybetmez tabi ki de kaybederse oda kullanıcı hatasına girer diyim. Sonra "Picamali adam bize değer kaybetmez dedi bizde yere saçtık 20 liraları" demeyin Değerli Kardeşim !


             Şahsen ben kafası hep yere bakan insanlardanım, kısa yoldan zengin olurum yerde ki paraları toplarsam mantalitesiyle, gezerim sokaklarda hep ama bugüne kadar 10 kuruştan başka para görmedin ağzını kırayım. Gerçi 10 kuruşları toplasaydım büyük bir meblağ elde edebilirdim ama tırstım yahu 10 kuruşa tamah etti dedirtmem kendime ! "Peki biz bu büyük meblağları nerden elde ederiz ?" diye sorarsanız ki , ben sizin yerineze onuda sordum ve araştırdım. Atmler, Cafe önleri(genellikle lüks mekanlar panpalar), Bilet gişe önleri, yanları, arkaları(para uçabilir diye !) gibi noktalarda 2 günlük araştırma yaptım. Hesaplarıma göre 1 ayda 145 lira toplayabiliyoruz.

              Siz siz olun, 20 liranıza sahip çıkın, 20 lira 20 liradır,100 lira da 100 liradır, para da paradır, para parayı çeker, bunlar hep inanılmaz bilgiler, nadir insanların bildiği bilgilerdir..! Parayla kalı... Mmm! şey Esenle kalın sayın okurlarım...

              Bugün " evrimguvenc " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/evrimguvenc  ( Evrim Güvenç )
 

15 Haziran 2011 Çarşamba

            Patatisbaski (Ahmet Canseven)   Tweet: " Olimpiyatlara belediye parklarındaki aletlerle spor yapan teyzeleri gönderirsek başarı kaçınılmaz olur. "
          
             Bence parklardaki aletlerin çoğaltılması gerek, evde oturan teyzeler, amcalar, amca ve teyze adayları için ideal bir vakit öldürme alanıdır. Orada sarf edilen enerji ve istikrarla her gün yapılan haraketlerin dışardan bakıldığında ne kadar doğal denmesi gerekirken " ğpasodağposdğpasdğpoa lan puahahha " tarzı random gülüşler veya vay efendim, "gözlerden yaş akması, yok gülmekten yarıldık!" gibi dışa vurum patlamalarla da olur. Şahsen ne zaman görsem krizleri girip iki saat kıvranıyorum. Hep gülmekten kıvrandığımı sanmayın 10 dk. gülüyorum 110 dk. dayağın etkiyse kıvranıyorum. Kolay değil, o cüsse orada o hareketi yapmaya çalışıyor " beyin istekli ama vücud ölmüş be teyzem zorlama diyorum, zorlama diyorum lan artık zorlamasana.. " derken esnaf ve çevrede ki insanların üzerime aniden çökmesiyle oluşan boyun ve belde ki, bilhassa kafada ki ağrılar sonucu kısa bir kriz geçirdiğim olmuştur. Konudan saptık kanımca ama olsun la nerden nereye bak işte...

             Malum son zamanlarda Türkiye'nin olimpiyatlarda ki başarısı ortada . Bu teyzeler, kendi aralarında seçmelere tabi tutularak yeni sırıkla atlama, uzun atlama, engelli atlama, atlar gibi yapma, ve 100-400m düz koşu gibi dallarda üstün başarı gösterebilecek kadar eğitimli ve azimlidirler. Sonuç olarak " Parklarda yaşam var, git bul onu ! " Kampanyalı Park Kondisyon ve Jimnastik Aletleri yaşasın, yaşatılsın, çoğaltılsın diyorum... Esenle kalın sayın okurlarım...


           Bugün " patatisbaski " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://twitter.com/patatisbaski  (Ahmet Canseven)
            Twidinebandim (Emre Arısoy)  tweet: " Bu gece Bülent Ersoy çok yakışıklı."

             Ben, Alien ve Predator filmlerini izleyerek büyümüş bir genç olarak bugün size bir saklı gerçeği açıklayacağım. Kimsenin bilmediği, hatta çok az kişinin bu bilgiye eripte hayatta kaldığı gerçeklerine rağmen herşeyi göğüsleyerek bugün size bu sırları açıklayacağım. "Tehlikenin ne kadar yakınındaysanız o kadar güvendesiniz" derler fakat bende g.t olmadığı için şuan nükleer saldırılara dayanıklı sığınağımdan yazdığım bu satırları okumaktasınız. "şaka lan şaka evde pijamayla yazıyorum."
         
            Evet ! O sanatçı kişiliğin altında bir uzaylı var sevgili okurlarım. Korktunuz demi ! Şahsen ben her ekrana çıkışında çok tırsıyorum zat-ı muhteremden. Bilmediğimiz kelimeler kullanıyor, sanki m.ö.'ye ait kitabelerde ki kelimeler  gibi geliyor bana fakat anladım ki kelimelerdeki harfleri doğru kombinasyonlara sokunca aslında merkez üstle irtibata geçiyormuş. Ömer Çelakılla şifrelerini çözdük, yalan yok ! hatta Ömer hızını alamadı bir kaç banka kartı şifresi, facebook şifresi ve laptop şifresi falanda çözdü. Gördüm, çünkü eli ayağı titriyordu çözmese gidiciydi... Neyse konudan sapmayalım.

            Bence o insan maskesinin altında bir predatör yatıyor sevgili okurlarım. Bu yazımdan sonra bana ulaşamazsanız korkmayın, elektrik faturasını yatıramadım bugün keserler elektriği... Baktın kesmediler aaaşamınan haberdar ederim sizleri "Kesmediler panpalar" diyede twitter'da yazarım, sizde "Bize ne amk yeaa" dersiniz, benimde kulaklarım çınlar. Böyle uff! bişi olur yee..!

            Bugün " twidinebandim " adlı twitter yazarı sayfama konuk oldu takipte kalın http://www.twitter.com/twidinebandim  (Emre Arısoy)

       

14 Haziran 2011 Salı

4 Yıllık mı ? 2 Yıllık mı ?

            Ankarne (Ömer Arısoy)  Tweet: Sonuçlar açıklandı ve Akp 4yıllık Türkiye'yi kazandı. İyi yer tutturmuş he 2yıllıkda iş yok.


             Zihniyet yıllardır 4 yıllık bölüm kazandıysa iyi, 2 yıllıksa adam çıkmaz gözüyle bakıldığından eğitim seviyemiz ve kültürümüz son zamanlarda çok artmıştır. "2 yıllıkta okuyanlar adam değil lan ! ne lan 2 yıllık zuhahaha oğlum 2 yıllık mı bi bok olmaz" diye bakan arkadaşlar, sen çoğu lisans bölümününde son zamanlarda önünün kapalı, olduğunu mezunların boşta gezdiğini ve asgari maaşla çalıştıklarının farkında mısın ?
"İnsan kendini geliştirirse, iyi bir üniversitede olursa açıkta kalmaz" lan dallama bizde biliyoruz fakat bu daha çok aileler ve büyükler arasında sorulan bir soru olduğu için, genelde annelerimiz komşulara yada komşuların annelerimize, ailemize atmak istediği havadan kaynaklanıyor. Ömer'in burada deyindiği konu kendi bakış açımla bu olması gerekli yani ne biliyim böyle algıladım ben. İşin içinde ki espri ince değil bildiğin kalın kalın gözler önünde duruyor.
           
            Lisans öğrencisi olarak, kazandığım sene komşuların şu tarz söylemlerine şahit olmuş bir adamım bizzat! "+Bizim kız 300 küsür puan aldı da (öss dönemi) hukuk yazmadı. - Niye teyze ? +Hocaları işletme daha iyi demiş işletme yazdı açık öğretim. + Keşke bu kadar kasmasaymış - Niye ? + Barajı geçincede alıyorla yani. -?!?!?!"  tarzı bir olay geçti başımdan ve herkesin başındanda geçmiştir. Yani teyze diyorum kızın hukuk kazansa bana ne, tıp kazansa bana ne, full yapsa bana ne, ben istediğim bölüme gitmişim haa! bu iki yıllıkta olarabilir, 4 yıllıkta fark etmez eğilimin neyse onu okuyacaksın eğer yapamadıktan sonra tıp kazansan da bir şeye yaramaz.


www.twitter.com/Ankarne (Ömer Arısoy)